bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Mehmet Eroğlu'nun 41 yaşında yazdığı, 1989'da yayımlanan ve 41 yaşındaki bir adamın hikayesini anlatan kitabı. Bana hep biraz, içinde yazardan bir şeyler barındırdığını hissettiriyor bu kitap. Sanki Mehmet Bey gerçekten de geçmişinde Petra'ya aşık ve ölesiye pişman olan o adam gibi. Kurguyu oluşturma şekli ve yer yer bıraktığı soru işaretleri, finalde çözümlediği karakter kimlikleri. Hepsi benim açımdan kitabı mükemmelleştiren unsurlardı. Doğrusu ben adını unutan adam'ı canım sıkıldığı bir gün kütüphaneye gittiğimde gözümü kapatıp ellerimi raflarda dolaştırırken bulmuştum. Asla incelemelerine ve yorumlarına bakmadan kitap almayan benim gibi bir malın ön yargısını ancak böyle güzel kırabilirdi. O günden sonra esmer ve kıvırcık saçlı kızları görünce aklıma hep Petra geldi. --- spoiler --- Alışkanlık her türlü güzelliğin düşmanıdır Ölmenin ve unutmanın kolay, olup bitenlere katlanarak yaşamanın zor olduğuna inanıyordum. Ne saflık! Ölecek. Evet, ölecek... Ses beynimde yankılanıp biçim değiştiriyor. Gülecek, gülecek... Korkuyla "Sakın gülme." diyorum. Partili ya da partisiz. Mermi ete girerken kimlik sormuyor. +Söyler misiniz kimsiniz siz? -Görevini hiç aksatmayan biri. Yıllardır düzenli olarak içerim. Direnişçilere yardım etmek istiyordu. Başka çaresi yoktu. Ve bunu 1920'de bir Rum kızına aşık olduğu için yaptı. Komünist olduğu için değil. Korkunun, pişmanlığın, hüznün ve alkolün karışımı garip bir melezim ben. Sen bir hırsızsın. Sevdiğim bütün kadınların güzelliklerini çalmış usta bir hırsız. 18 yıldır her gece düşündüğüm yüzüne biçim vermeye çalıştığım biri. O bir ölüye bense boş bir hayale sarılıyorum. --- spoiler --- Kim bilir, belki de Adını Unutan Adam'la Bay C paralel bir evrende dosttur.
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- -Ama biliyor musunuz, beni en çok rahatsız eden neydi? +Neydi? -Bir bölü otuz üç olmak. --- spoiler --- Ah be adam çok özledim seni, sözüm olsun yakın zamanda kavuşacağız.